İnternet, teknik anlamı ile ağlar arası bağlantıyı sağlayan çeşitli ağ protokollerini kullanan küresel bir bilgiye erişim ve iletişim ağıdır[1]. Türk hukukunda internet kavramı doğrudan tanımlanmasa da 5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” kapsamında internet ortamı ve internet ortamında yapılan yayın kavramı tanımlanmıştır. Bu tanımlamalar yol gösterici konumdadır. Bu kapsamda, 5651 sayılı Kanun'a göre İnternet ortamının tanımı "haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet üzerinde oluşturulan ortam" olarak yapılmıştır[2]. İnternet ortamında yapılan yayın ise "internet ortamında yer alan ve içeriğine belirsiz sayıda kişilerin ulaşabileceği veriler" şeklinde tanımlanmıştır[3].
İnternetin daha da erişilebilir hale gelmesi ile birlikte kullanıcı sayısının daha da artacağını düşünmek yanlış olmayacaktır. İnternet kullanıcısının bu kadar yoğun bir şekilde arttığı düşünüldüğünde internet öznelerinin de çeşitli düzenlemelerle sorumlulukları belirlenmektedir. İnternet ve internetin bireylere erişimi çeşitli kişilikler vasıtası ile gerçekleşmektedir. Bu internet öznelerinin başında ise İnternet Servis Sağlayıcısı kavramı gelmektedir. Aşağıda da bahsedileceği üzere internet servis sağlayıcısı büründüğü role göre ağ ortamında çeşitli sorumluluklar üstlenmektedir.
İnternet Servis Sağlayıcı
Öncelikle 5651 Sayılı Kanun içerisinde “İnternet Servis Sağlayıcı” kavramı doğrudan tanımlanmamıştır. Öğretide ve uygulamada internet servis sağlayıcının geniş anlamda içerisinde erişim sağlayıcı, yer sağlayıcı ve içerik sağlayıcı kavramlarını da içine alan daha geniş bir kavram olduğu ifade edilmektedir[4].Dar anlamda ise erişim sağlayıcı ile aynı kavram içerisinde buluştuğu ifade edilmektedir[5]. Aynı şekilde erişim sağlayıcı kavramı ile servis sağlayıcısı kavramının aynı düzlemde buluştuğu birçok nokta olduğu söylenebilecektir. Örnek vermek gerekirse bir internet hizmetinin altyapı sağlanarak kullanıcının erişim sağlayacağı noktaya kadar getirilmesi konumunda internet servis sağlayıcısı rolü karşımıza çıkmakta iken internet kullanıcısının kendisine ulaşan internete bir sağlayıcı ile erişim sağlaması durumunda erişim sağlayıcı rolü ile karşılaşılmaktadır. İnternet servis sağlayıcıları aslında rolü itibari ile bir aracı konumundadır. İnternete gerekli erişim altyapısının sağlanması ve internetin kullanıcıya ulaşmasında rol almaktadırlar.
Bu açıdan bakıldığında geniş anlamda sorumluluklarına göre servis sağlayıcılar yer sağlayıcı ve içerik sağlayıcı ve erişim sağlayıcısı olarak karşımıza çıkmaktadır. İnternet Servis Sağlayıcıları (ISS'ler), erişim sağlayıcı, içerik sağlayıcı veya yer sağlayıcı rolü üstlendiklerinde, 5651 sayılı Kanun ve buna dayanarak çıkarılan 30.11.2007 tarihli 26716 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre sorumluluklarının tespit edileceği belirtilmektedir[6].
Yer Sağlayıcı
Yer sağlayıcı 5651 sayılı Kanun 2.fıkrası m bendinde “Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek ve-ya tüzel kişiler” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre yer sağlayıcı hosting/sunucu/servis barındırma hizmeti sunmaktadır[7]. Örneğin bir internet sitesine sahip olmanız için bir alan adına ve bu internet sitesinin internet ortamında barınacağı bir sunucuya ihtiyacınız bulunmaktadır. İnternet sitesini sizin adınıza barındıran sistemi sağlayan kişilik burada yer sağlayıcı konumunda bulunmaktadır. Yer sağlayıcı mutlak surette ayrı ve tek başına olmak zorunda değildir. Yer sağlayıcı ve içerik sağlayıcı bazı durumlarda aynı kişi olabilir[8]. Örneğin yukarıda bahsedilen örnekten yola çıkılır ise internet sitesi mülkiyeti size ait bir sunucuda veya bir bulut sisteminde saklanabilir. Örneğin bir haber sitesi içeriklerini kendi bünyesinde barındırabilir. Bu durumda haber sitesi sağladığı içerikler bakımından içerik sağlayıcısı konumunda iken içeriğin barındırılması bakımından yer sağlayıcısı konumunda olacaktır.
Yer Sağlayıcının Hukuki Yükümlülükleri
Yer sağlayıcının yükümlülükleri 5651 Sayılı Kanun’un 5. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasında yer sağlayıcının yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı düzenlenmiştir. Buna göre yer sağlayıcı barındırdığı içerikten dolayı doğrudan sorumluluğu mümkün olmadığı gibi barındırdığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir eylem olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü bulunmamaktadır[9]. İlgili maddenin 2. fıkrasında yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği ve 5651 Sayılı Kanun’un 8’ inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi hâlinde yayından çıkarmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Bahsedilen bildirim ilgili Kanun’un 2/1-(r) bendinde düzenlenen uyarı yöntemidir[10]. Kanunda, internet ortamında yapılan yayın içeriğinden dolayı haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin, içeriğin yayından kaldırılması amacıyla öncelikle içerik sağlayıcısına bildirimde bulunmaları gerektiği ve makul bir süre içinde sonuç alınamaması durumunda ise yer sağlayıcısına iletişim adresleri üzerinden bildirimde bulunmaları yöntemi öngörülmüştür[11].
Bununla birlikte yer sağlayıcılara getirilen bir başka yükümlülük de yer sağlayıcının, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini saklama zorunluluğudur. Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasına göre, yer sağlayıcının, yönetmelikte belirlenecek süre kadar (bir yıldan az veya iki yıldan fazla olmamak üzere) bilgileri saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. Fakat “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”e bakıldığında yönetmelik madde 7/1(c) kapsamında yer sağlayıcının trafik bilgisini altı ay saklamakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Dülger, yönetmelik hükmü ve kanun arasındaki çelişkiden kaynaklı yönetmelik hükmü yerine üst norm olan kanuna uygun hareket edilmesini en azından bir yıllık asgari süre boyunca saklanması gerektiğini ifade etmektedir[12].
Yer sağlayıcı yukarıda bahsedilen yükümlülüklere aykırı davranması halinde BTK tarafından para cezası ile karşı karşıya kalacaktır[13].
İçerik Sağlayıcı
İçerik Sağlayıcısı Nedir?
5651 Sayılı Kanun içerik sağlayıcı kavramını “İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler” şeklinde tanımlamıştır. Bu kapsamda haber siteleri, blog siteleri, elektronik ticaret siteleri, birer içerik sağlayıcıdır[14]. Sosyal medya üzerinden içerik üreten ve paylaşan sosyal medya hesapları kullanıcısı gerçek ve tüzel kişiler internet ortamında sundukları içerikler bakımından içerik sağlayıcısıdır[15].
İçerik Sağlayıcının Hukuki Yükümlükleri
İçerik sağlayıcının sorumluluğu 5651 sayılı Kanun madde 4 kapsamında düzenlemiştir. İlgili maddeye göre içerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. Örneğin bir internet sitesine doğrudan yüklenen bir haberden dolayı haber platformu, sosyal medyada paylaştığı görsel, metin ve benzeri her türlü içerikte dolayı içerik üreticisi veya sosyal medya kullanıcısı sorumludur. İlgili 4. maddenin 2. fıkrasında "İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur." şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeyle içerik sağlayıcının, kendisi sunmadığı ancak bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu olmadığı belirtilmektedir. Ancak, içerik sağlayıcı bu içeriği benimsediği ve kullanıcının bu içeriğe erişmesini amaçladığı durumlarda genel hükümlere göre sorumluluk taşımaktadır[16]. Örneğin yeniden paylaştığı veya beğenme yolu ile başkasının görünümüne sunduğu başkasına ait içerikten sorumlu değildir[17]. Bir başka örnek olarak bir internet sitesinin sitede başka internet sitelerine bağlantı vermesi durumunda sorumluluğu bulunmayacaktır[18]. İlgili maddenin ikinci cümlesinde yer alan düzenleme ile içerik sağlayıcıların bağlantı sağladıkları içerikten sorumluluğu “ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur” denilmek sureti ile belirlenmiştir. Burada açıkça benimseme unsurundan ne anlaşılacağına ilişkin bir düzenleme veya açıklama bulunmamaktadır[19]. Somut olaya göre benimseme unsurunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
İçerik sağlayıcının sorumluluğunun değerlendirilmesinde, sunuş biçimi, bağlantı sağladığı içerik gibi unsurların yanı sıra ilgili içeriği benimseyip benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe erişmesini amaçlayıp amaçlamadığı noktasının belirlenmesi bakımından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında değerlendirmeler yapmış ve sorumluluğun belirlenmesi açısından yol gösterici kararlar vermiştir.
"Delfi v. Estonya" kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin hizmet sağlayıcıların hukuki sorumluluğuna ilişkin önemli bir kararıdır[20]. Bu kararda, bir internet haber portalının, hakaret niteliğindeki anonim yorumlar sebebiyle sorumlu tutulmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin ihlali olarak değerlendirilmediği ifade edilmiştir[21]. Başvurucu şirket, Estonya'nın en büyük internet portallarından birine sahiptir. 2006 yılında, portalda yayımlanan bir makalede bahsi geçen feribot şirketiyle ilgili olarak yapılan yorumlar arasında kişisel tehdit ve hakaret içeren ifadeler bulunmaktadır. Şirket aleyhine hakaret davası açılmış ve dava sonucunda şirketin 320 avro tazminat ödemesine karar verilmiştir. Başvurucu, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürerek AİHS 10. maddenin ihlal edildiğini iddia etmiştir. İnternet haber portallarının sorumluluğu konusunda haber portalının sahipleri, yer sağlama hizmeti sunduklarını ve bu nedenle barındırdıkları içerikleri kontrol etmekle yükümlü olmadıklarını, özellikle verinin büyüklüğü nedeniyle bu kontrolün teknik olarak uygulanamayacağını savunmuşlardır. Ancak AİHM, iç hukukta haber portallarının kullanıcı yorumları sebebiyle sorumlu tutulmasına ilişkin bir hükmün bulunduğunu tespit ederek, internet haber portallarının ekonomik nitelikte bir faaliyeti olduğunu, kullanıcı yorumları bakımından pasif, salt teknik bir hizmet sağlayıcı niteliğinde olmadıklarını ve dolayısıyla içerikten dolayı sorumlu tutulacaklarını belirtmiştir.
Ülkemizde de içerik sağlayıcının sorumluluğuna ilişkin Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararları bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi, bir gazetenin internet sayfası sorumlusu hakkında, yayımlanan bir yazı nedeniyle halkın bir kesiminin dinî değerlerini alenen aşağılama suçundan mahkûm edilmesinin ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasıyla yapılan başvuruyu değerlendirmiş ve gazetenin internet sitesinden sorumlu kişinin içerik sağlamadan sorumlu olduğuna karar vermiştir[22]. Başvurucu, ulusal çapta yayın yapan Birgün gazetesinin internet sitesinin editörü ve sorumlusu olarak görev yapmaktadır. Gazetenin Yayın Kurulu, popüler Twitter hesaplarının yazılarını yayınlama kararı almış ve bu kapsamda bazı kullanıcılarla iletişime geçmiştir. Bu Twitter kullanıcılardan biri olan @tanrıcc kullanıcı adlı hesap, yazılarını gazetenin editörüne ve yazı işleri müdürüne e-posta yoluyla göndermiştir. @tanrıcc kullanıcısının iki yazısı, gazetenin 3/8/2013 ve 10/8/2013 tarihli nüshalarında ve internet sitesinde yayımlanmıştır. Bu yazılarda yazar, Tanrı'yı birinci tekil şahıs olarak konuşturmuştur. Söz konusu yazılarla ilgili gelen ihbarlar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve gazetenin imtiyaz sahibi, yazı işleri müdürü ve internet yayınından sorumlu olan başvurucu hakkında halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılama suçundan kamu davası açılmış ve cezalandırma kararı verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi internet ortamında içeriğin yayımlanmasından sorumlu kişinin belirlenmesinde birtakım tespitlerde bulunarak karar vermiştir. AYM, internet ortamında içeriğin yayımlanmasından sorumlu kişinin kimliğinin belirlenmesi, sistem doğası ve kullanılan teknolojiden kaynaklanan nedenlerden dolayı somut olayın koşulları bağlamında değerlendirilmesi gerekliliğinden bahsetmiştir. Ancak, internet sitesi veya blog oluşturma işlemi erişilebilirliği ve maliyetinin düşüklüğü nedeniyle oldukça kolay olduğundan dolayısıyla içerik sağlayıcı konumunda olan kişilerin sayısı fazlalığından bahsederek internet ortamında yayımlanan içerikten sorumlu tutulan kişilerin ve sorumluluk düzeylerinin, web sitesinin tasarımında kullanılan teknolojiye bağlı olarak değişebileceğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi, günümüzde yapay zeka ve bilgi teknolojilerinin kullanımının artmasıyla birlikte, sorumluluğun tespiti, sınırları ve kapsamının daha karmaşık hale geldiğini vurgulamaktadır. Sanal ortama özgü kavramların içeriği, boyutları ve sınırlarının belirlenmesinin zor olduğunu bu nedenle kanun koyucunun kavramları soyut bir şekilde tanımladığını ve maddi durumu yürütme ve yargı organlarının denetimine bıraktığını belirtmektedir. AYM'ye göre, 5651 sayılı Kanun'un ilgili maddesinde içerik sağlayıcıların tek tek sayılmamış olması, kuralın keyfi bir uygulamaya yol açacağı anlamına gelmemektedir. Ayrıca, bu durum müdahalenin kanuni olma şartını ortadan kaldırmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi, yukarıda bahsedilen değerlendirmeler ışığında, olayların meydana geldiği tarihte gazetenin internet sitesinden sorumlu kişi olan başvurucunun, içeriği internet ortamında kullanıma sunma görevi nedeniyle içerik sağlayıcı konumunda olduğuna karar vermiştir. Başvurucunun, bireysel başvuru formunda görevinin gazetede yayımlanan yazıları internet sitesine aktarmak olduğunu beyan ettiği belirtilmiştir. AYM, bu durumda başvurucunun Kanun'un 4. maddesi kapsamında yayımladığı içerikle ilgili sorumluluğu olduğuna hükmetmiştir. AYM, gazetenin internet sitesi sorumlusunun 5651 sayılı Kanun'un ilgili maddesinde içerik sağlayıcı olarak belirtilmemiş olmasının kanuni düzenlemenin içerik, amaç ve kapsam bakımından belirsiz olduğu anlamına gelmediğini ifade etmiştir.
AİHM ve AYM kararları, haber sitelerinin yorum içeriklerinden sorumlu tutulabilmesi için öncelikle sorumluluğun sınırlarının belirlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu kararlara göre, haber sitesinin rolü ve müdahale düzeyi önem arz etmektedir. Eğer haber sitesi yorumları bir editör denetimi veya ön denetimden geçiriyor veya aktif bir şekilde müdahalede bulunuyorsa, haber platformunun içerik sağlayıcı konumunda olduğu ve sorumluluğu kabul ettiği söylenebilir[23]. Ancak bu durumlar her bir olay için ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
İçerik sağlayıcılarının yukarıda bahsedilenlerle birlikte 5651 sayılı Kanun’dan kaynaklana başkaca yükümlülükleri de bulunmaktadır. İlgili Kanun’un “Bilgilendirme Yükümlülüğü” başlıklı üçüncü maddesine göre içerik, yer ve erişim sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usuller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür.
Yine İçerik sağlayıcılar, 5651 sayılı Kanun'un 8. maddesinde belirtilen suçları oluşturan yayınlarla ilgili olarak ve başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması kararı yerine getirmekle, ayrıca sulh ceza hakimliği tarafından verilen 9. madde kapsamında kişilik haklarıyla ilgili erişim engeli veya içeriğin çıkarılması kararını yerine getirmekle sorumludur.
Erişim Sağlayıcı
Yukarıda da bahsedildiği üzere erişim sağlayıcı aslında dar anlamda internet servis sağlayıcısının farklı bir görünümüdür. İnternet servis sağlayıcı ile erişim sağlayıcı bazı durumlarda farklı kişilikler olabileceği gibi çoğunlukla aynı kişilikte karşılık bulmaktadır.
İnternet ortamında, içerikleri sadece ileten veya kullanıcıların bu içeriklere erişimini sağlayan hizmet sağlayıcıları erişim sağlayıcılar olarak adlandırılır[24]. İnternet erişim sağlayıcılara abonelik ile internet kullanım hizmeti alınan internete erişim noktasında kurulum ve ulaşım hızını sağlayan tüzel kişilikler örnek verilebilir. İnternet erişim sağlayıcıları genellikle internet servis sağlayıcıları terimiyle aynı anlamda kullanılır. Ancak, internet servis sağlayıcıları sadece erişim hizmeti sunuyorsa erişim sağlayıcı olarak adlandırılmaktadır[25].
5651 Sayılı Kanun madde 2/e kapsamında erişim sağlayıcı “Kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü ger-çek veya tüzel kişiler” şeklinde tanımlanmıştır. Ülkemizde erişim sağlayıcı olabilmek için faaliyet belgesi alınması gerekmektedir ve bu faaliyet belgesi yönetmelik hükmüne göre sadece tüzel kişiliğe verilmektedir. "Erişim Sağlayıcılara ve Yer Sağlayıcılara Faaliyet Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"e göre, erişim sağlayıcısı olabilmek için sermaye şirketi olmak gerekmektedir. Bu nedenle, gerçek bir kişi erişim sağlayıcısı olamamaktadır[26]. Yani, ilgili kanun hükmü, yönetmelik tarafından daraltılmıştır.
Erişim Sağlayıcının Hukuki Yükümlülükleri
5651 sayılı Kanun'un 6. maddesi, erişim sağlayıcının yükümlülüklerini düzenlemektedir. Buna göre erişim sağlayıcı, herhangi bir kullanıcının yayınladığı hukuka aykırı içeriği, bu Kanun hükümlerine uygun bir şekilde haberdar edildiğinde erişimi engellemekle yükümlüdür[27]. Sağladığı hizmetlere ilişkin olarak, yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini belirlenen süre kadar saklamak ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla sorumludur[28]. Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na, içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmek ve trafik bilgilerine ilişkin kayıtları yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak Kuruma teslim etmekle sorumludur. Erişimi engellenen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlüdür[29].
"İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" madde 8 kapsamında benzer yükümlülükler belirtilmiştir. Erişim sağlayıcılar, internet erişiminin engellenmesine ilişkin kararların yerine getirilmesinde görevli olan kişiliklerden biridir. Bu durumda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu veya yargı makamları tarafından verilen erişimin engellenmesi kararlarını yerine getirme sorumluluğu erişim sağlayıcılarına aittir.
Mahkeme kararları veya idari kararlar doğrudan İSS’ye veya varsa bu temsilcileri temsil eden birliğe gönderilmekte, ilgili içeriğin ilgili İSS’nin kontrolündeki tüm ağ üzerinde uygulanması sağlanmaktadır[30].
Bu noktada "5651 Kanun"un 6/A ve Geçici 3. maddesi çerçevesinde, Ankara merkezli, özel hukuk tüzel kişiliğine sahip, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilmiş tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti sunan diğer işletmecilerden oluşan bir erişim sağlayıcıları birliği kurulmuştur. İnternet servis sağlayıcılarının ve erişim sağlayıcıların ilgili birliğe üye olması zorunludur[31]. Erişimin engellenmesi kararı, erişim sağlayıcılar birliği aracılığıyla uygulanmaktadır.
Sosyal Ağ Sağlayıcı
Sosyal ağ sağlayıcı sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri, ifade eder. Sosyal Ağ Sağlayıcı aynı zamanda içerik sağlayıcı konumunda da bulunabilmektedir. Bu kapsamda sosyal ağ sağlayıcı içerik sağlayıcının yükümlülükleri beraber 5651 Sayılı Kanun EK madde 4 kapsamında tanımlanan yükümlülüklerini de yerine getirmek durumundadır.
Sosyal Ağ Sağlayıcıları'na ilişkin detaylı bilgi için aşağıdaki yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Toplu Kullanım Sağlayıcı
5651 Sayılı Kanun, toplu kullanım sağlayıcısını 2. maddenin (i) bendinde tanımlamıştır. Düzenlemeye göre, toplu kullanım sağlayıcısı, kişilere belli bir yerde ve belli süre internet ortamı kullanma olanağı sağlayan kimsedir. Toplu kullanım sağlayıcısına e ticarî kazanç amaçlı internet kafeler örnek gösterilebilir.
Hizmet Sağlayıcı
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a göre Hizmet sağlayıcı elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişileri, d) Aracı hizmet sağlayıcı ise başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir. Hizmet sağlayıcılar aynı zamanda bir içerik sağlayıcı ve/veya yer sağlayıcısı konumunda olabilir. E-ticaret platformları, pazaryerleri hizmet sağlayıcılara örnek gösterilebilir.
Medya Hizmet Sağlayıcı
Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamında Sunumu Hakkında Yönetmelik kapsamında medya hizmet sağlayıcı radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti içeriğinin seçiminde editoryal sorumluluğu bulunan ve bu hizmetin düzenlenme ve yayınlanma biçimine karar veren tüzel kişiyi, ifade etmektedir. Hizmet sağlayıcılar aynı zamanda bir içerik sağlayıcı ve/veya yer sağlayıcısı konumunda olabilir.
Erişim Sağlayıcıları Birliği
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 6/A ve Geçici 3 üncü maddesi çerçevesinde, merkezi Ankara'da bulunan, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerden oluşan birliği ifade etmektedir.
[1] KAYA, Mehmet Bedii, İnternet Hukuku, 2.Baskı, On İki Levha Yayınevi, İstanbul, 2021 s.19 (Kaya, İnternet Hukuku)
[2] 5651 Sayılı Kanun Madde 2/1 (g)
[3] 5651 Sayılı Kanun Madde 2/1 (ğ)
[4] EKİCİ,Şerafettin, Bilişim ve Teknoloji Hukuku, 1. Baskı, Seçkin Yayınevi , Ankara, 2022, s.125
[5] Ekic s.125
[6] KAYA, Turgut, İnternet Servis Sağlayıcısının Hukuki ve Cezai Sorumluluğu, 1.Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2019, s. 27 (Kaya, Hukuki ve Cezai Sorumluluk)
[7] DÜLGER, Murat Volkan, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hukuku, 9.Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2022 s.729
[8] Ekici, s.119
[9] Dülger, s.729
[10]Ekici, s.119
[11] 5651 Sayılı Kanun Madde 2/1 (r)
[12] Dülger, s.730
[13] 5651 Sayılı Kanun Madde 5/6
[14] Dülger, s.721
[15] Ekici, s.117
[16] Dülger, s.721
[17] Ekici,s.118
[18] Dülger, s.721
[19] Dülger, s.722
[20] AİHM, Delfi AS v. Estonya, Başvuru No: 64569/09,
[21] Kaya, İnternet Hukuku, s.243, KAYA, Mehmet Bedii,” İnternet Hukuku: Mevzuat&İçtihat”, s.4069 , https://mbkaya.com/internet-hukuku-mevzuat-ictihat/ (Erişim Tarihi 13.05.2023)
[22] AYM, Ufuk Çalışkan, B. No: 2015/1570, 7/3/2019
[23] AKKURT, Sinan Sami, İzmir Barosu Dergisi “Aihm. Delfi As V. Estonya Kararı Işığında İnternet Haber Portallarının, Sitelerindeki Haber Linkleri Altına Yapılan Okuyucu Yorumlarından Kaynaklanan Hukukî Sorumlulukları ve 5651 Sayılı Kanun Uyarınca Türkiye’deki Durum: Genel Bir Bakış”, Ocak 2019, Yıl: 84, Sayı: 1, S.193
[24] Kaya, Mine, “Almanya’da İnternet Servis Sağlayıcılarının Hukuki Sorumluluğu”, AÜHFD, y. 2015, C. 64, S. 3, s. 741, (Kaya, Hukuki Sorumluluk) , Kaya, Hukuki ve Cezai Sorumluluk, s. 16
[25] Kaya, Hukuki ve Cezai Sorumluluk, s. 16
[26] Kaya, Hukuki ve Cezai Sorumluluk, s. 18
[27] 5651 Sayılı Kanun Madde 6/1 (a)
[28] 5651 Sayılı Kanun Madde 6/1 (b)
[29] 5651 Sayılı Kanun Madde 6/1 (c)
[30] Kaya, İnternet Hukuku s. 64
[31] 5651 Sayılı Kanun 6/A Madde 10
Opmerkingen