top of page
Yazarın fotoğrafıOcak Yılmaz Partners Hukuk

ARABULUCULUK ANLAŞMA BELGESİNDE ANLAŞILAN MİKTARIN NET VEYA BRÜT OLARAK BELİRTİLMESİ

Arabuluculuk, yasalarımıza 2012 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile dahil edilen bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kanunun 1. maddesinin II. fıkrasında belirtildiği üzere, arabuluculuk süreci başlangıçta ihtiyari arabuluculuk olarak tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarında tarafların arabulucuya başvurabileceği şekilde düzenlenmiştir.

 

Sonrasında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile 1.1.2018 tarihinden itibaren iş uyuşmazlıkları açısından ihtiyari arabuluculuğun yanı sıra dava şartı arabuluculuk yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda iş hukukunda dava şartı arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk süreçlerinde çokça soru ve sorun ortaya çıkmıştır. Ancak zaman içinde yargı kararları ve yapılan mevzuat düzenlemeleri ile bu sorunlar çözüme kavuşturulmuştur. 

 

Bu yazımızda arabuluculuk faaliyetinin anlaşma ile sonuçlanması halinde düzenlenecek olan anlaşma belgesinin üzerinde duracağız.  HUAK m. 18/I’e göre:  “Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Her ne kadar mevzuata göre anlaşma belgelerinin içeriğinin taraflar ve taraf vekillerince belirlenecek olması öngörülmüş olsa da uygulamada anlaşma belgeleri çoğunlukla doğrudan arabulucular tarafından hazırlanmaktadır. Bu noktada anlaşma belgelerin hazırlanması ve düzenlenmesinde gerek arabulucuların gerekse taraf vekilleri olan avukatların özellikle önem vermesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu yazımızda bu hususlardan biri olan anlaşma belgelerinde anlaşılan miktarın brüt veya net olarak belirtilmesi konusuna değineceğiz.

 

Arabuluculuk aşamasında anlaşmanın para alacağına ilişkin olduğu hallerde, anlaşılan miktarın net veya brüt olması, yapılacak ödemelerden gerçekleştirilecek kesintiler açısından son derece önemlidir. İşçilik alacakları da bu kapsamda niteliklerine göre farklı yasal kesintilere tabi olabilmektedir. Örnek vermek gerekirse kıdem tazminatından sadece damga vergi kesilirken, ihbar tazminatından damga vergisine ilave olarak gelir vergisi de kesilmektedir. Fazla çalışma ücreti alacağı, hafta tatili gibi ücret niteliğindeki ödemeler işçiye ödenirken ise damga vergisi ile birlikte gelir vergisinin yanı sıra sosyal sigorta primleri de kesilebilmektedir. Bu nedenle, anlaşmanın detayları ve alacak kalemlerinin belirtilmesi, anlaşılan miktarın net veya brüt olarak belirtilmesi hususları ödeme sürecinde uygulanacak kesintilerin belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır.

 

Alacağın net olarak ifade edildiği durumlarda, ödemenin işçiye yapılacak olması durumunda, işçinin eline geçen miktar değişmeyecek ve yasal kesintiler tamamen işveren tarafından karşılanacaktır. Brüt miktar üzerinden anlaşıldığı durumlarda ise, işçiye yapılan ödeme, kesintilerin niteliğine bağlı olarak belirtilen anlaşma miktarından daha az olacaktır. Bu konuda dikkate alınması gereken asıl nokta, anlaşma belgesinde alacağın net veya brüt olarak belirtilmediği durumlarda nasıl bir yorum yapılacağıdır.

 

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi[1] bir uyuşmazlıkta alacağın net veya brüt olmasının anlaşma belgesinin geçerliliği veya anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi üzerinde etkisinin olmadığına karar vermiştir. Mahkeme, anlaşma belgesinde net veya brüt belirtilmemesi durumunun icra edilebilirlik şerhine engel teşkil etmediğini belirtmiştir. Ancak, brüt/net ihtilafının ayrı bir dava konusu edilebileceğine de işaret etmiştir. Anlaşma belgelerine icra edilebilirlik şerhinin verilmesi için belli bir edimin kayıtsız ve şartsız olarak ifasının düzenlenmiş ve anlaşma konusunun belirli veya tayin edilebilir olması gereklidir. Bu doğrultuda, anlaşma belgesinde alacağın net veya brüt olarak belirtilmesi gerekliliği aslında tarafların sorumluluğundadır, çünkü anlaşma belgesinin içeriği taraflar tarafından belirlenir. Dolayısıyla, anlaşma belgesinde alacağın net veya brüt olup olmadığının belirtilmemesi, icra edilebilirlik şerhi verilmesine engel olmasa da edimin ifası konusunda itirazlara yol açabileceğinden icra edilebilirlik şerhinin alınmasını etkileyebilecektir.

 

SONUÇ :


Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 11. maddesi gereğince arabulucu, tarafları arabuluculuğun sonuçları konusunda gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdür. Bu kapsamda, icra edilebilirlik şerhinin alınması da dâhil olmak üzere tarafları bilgilendirmek, arabulucunun sorumluluğu altındadır. Dolayısıyla, arabulucunun tarafları bu konuda uygun şekilde bilgilendirmesi gerekmektedir.

 

İş hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk uyuşmazlık çözüm yönteminin başarılı bir şekilde uygulanması, tarafların haklarını korumak ve adil bir çözüme ulaşmak için son derece önemlidir. Bu süreçlerin etkili bir şekilde yönetilmesi, iş hukuku alanında uzman arabulucular ve yetkin taraf vekilleri tarafından gerçekleştirilmelidir.



Av. Arb. Cevdet YILMAZ




[1] Sakarya BAM 9. HD., E. 2019/245, K. 2019/118, T. 23.1.2019

151 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page